Harika bir fikriniz var, bu fikre tutku derecesinde bağlısınız, kendinize inancınız tam, iş modelini belirlediniz ve ‘Start up’…
ama kiminle?
Girişimcilikte ekip kurma, inancını hedefini ekibe aktarma, liyakati sürdürebilir kılma, ekibinin motivasyonunu sağlama, ekibini büyütme ve geliştirme gibi fonksiyonlar, başlıktan da anlaşılacağı gibi bir ‘İKY’ yani İnsan
Kaynakları Yönetimi’dir.
İster tek başınıza bir ekip, ister en az 2 kişilik bir ekip olun ‘İnsan Kaynakları’ yönetiminiz başlamıştır.
Peki nedir İKY? Literatürde pek çok İKY tanımına rastlamak mümkün, ben ‘işletmedeki ya da oluşumdaki sürekli uyum ve denge süreci olarak tanımlıyorum ‘
Daha basitleştirelim, ilk ekip arkadaşınızı işe alacaksınız ve iş ilanı vereceksiniz. Bugüne kadar siz, oluşumunuzda belli bir uyum içinde çalıştınız, yani kendi girişimcilik dengenize göre bir sisteminiz vardı ve bu sisteme yeni kişiler ile yeni fonksiyonlar ekleyeceksiniz. Türk- Amerikan deyimine göre; Sistemi tekrar set edeceksiniz 😉
Dolayısıyla bu ilanı vermeden önce bir takım hazırlıklar yapmanız gerekli; (İş Modeli oluşturduysanız işiniz daha kolay olabilir, 5 yıl öngörülü bir Organizasyon yapılandırması aşağıdaki hazırlıkları hızlandıracaktır.)
• İş analizi yapılmalı ve uygun unvan veya pozisyonda iş ilanı verilmeli • Pozisyona uygun iş tanımı ve sorumluluklar neler olmalı belirlenmeli • Çalışma koşullarının oluşturulması (Girişimcinin de çalışma saatlerini düzenleyecektir) • İş Kanununa göre hukuki gereklilikleri ve belgeleri nasıl sağlayacağım • Çalışanlar ile nasıl bir yapı oluşturacağına karar verilmesi (Örn.: Ekip Lideri/Ekip Üyesi, Ekip Üyesi/Ekip Üyesi, Yönetici/Çalışan, İş Ortağı/İş Ortağı, aile gibi olalım Abi/Abla desin…) • Çalışma verimliliğini, performansını hangi kriterlere göre belirleyeceğim? Nasıl ölçeceğim? / değerlendireceğim? • Uyum Eğitimini nasıl vereceğim, start up- oluşum- işletmemim ruhunu nasıl anlatacağım?
O zaman yukarıdaki hazırlıklarımız da tamamlanınca iş ilanımızı verebiliriz, iş analizinden uygun kriterlere göre özgeçmiş seçimi ve mülakat kısmına geçebiliriz. Mülakatı işe alım görüşmesi olarak düşünmek yerine, inancınıza ve tutkunuza ortak olacak en az sizin kadar bu fikre bağlanacak, büyütecek, geliştirecek ekip arkadaşı bulma olarak görmek sizin daha rahat ve odaklı bir görüşme yapmanıza yardımcı olacaktır.
Yukarıda kısaca Seçme ve Yerleştirme fonksiyonuna değindiğimiz; İKY yani ‘İnsan Kaynakları Yönetimi’nin genel fonksiyonları aşağıdaki gibidir.
⁃ İş Analizi ve Tasarımı ⁃ Seçme ve Yerleştirme ⁃ Özlük Hakları ve İş Kanunu ⁃ Oryantasyon ve Entegrasyon (Tutundurma) ⁃ Ücretlendirme ⁃ Performans Yönetimi ⁃ Kariyer Yönetimi ⁃ Eğitim ve Gelişim Yönetimi
Dikkat ederseniz, İK fonksiyonlarının veriliş sırası uygulandığında aynı zamanda büyüyen, gelişen ve çalışanına değer veren, çalışanı da beraberinde büyüten bir işletmeye dönüşümünü de göstermektedir. Önümüzdeki yazılarda her bir fonksiyona ve uygulanmasına değineceğiz.
Son olarak, İK Fonksiyonlarının sırası; Girişimci için takip etmesi ve sistemine yerleştirmesi faydalı bir yol haritasıdır.
Bu yolda ilk durağımız olan; İş Analizi ve İş Tasarımında görüşmek üzere…
Bir İK duası: ‘Liyakatlı çalışanlarınız bol olsun‘
Cinovasyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe SEVİNDİK
2020 TEKNOFEST Roket Yarışması Alçak İrtifa (1500 m) Kategorisinde Türkiye Şampiyonu olan Atakum Gençlik Merkezi TANYELİ Roket Takımının Akademik danışmanı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çetin KURNAZ ile yaptığımız sohbeti, gençlerimize ilham olması ümidiyle yayınlıyoruz.
Tanyeli Roket Takımı’nı tanıyabilir miyiz?
TANYELİ Roket takımı Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun Üniversitesi ve Karabük Üniversitesinde okumakta olan toplam 13 öğrencinin Atakum Gençlik Merkezi çatısı altında bir araya gelmesiyle 8 ay gibi kısa bir süre önce oluşturulmuş bir takımdır.
Bu yıl 24-27 Eylül tarihleri arasında Gaziantep’de gerçekleştirilen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali Roket Yarışmasına lise, önlisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerinden oluşan takımlar katılmışlardır. Yarışma kapsamında takımların, Ön Tasarım Raporu (ÖTR), Kritik Tasarım Raporu (KTR), Atış Hazırlık Raporu (AHR) ve Genel Test Raporu (GTR) olmak üzere dört farklı aşamadan geçmeleri gerekmektedir.
Tanyeli Roket Takımı bu süreçleri nasıl geçti, neler yaptı?
TANYELİ Roket Takımı olarak bu 4 aşamayı da başarı ile geçip 1-13 Eylül Tarihlerinde ROKETSAN’a ait Tuzgölü Hisar tesislerinde yapılan Final aşamasına gitmeyi hak kazanmıştır. Final aşaması ise Montaj ve Atış (Fırlatma) olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Sadece montaj aşamasından başarılı olan takımlara bir sonraki gün atış hakkı verilmektedir. TANYELİ Roket Takımı olarak “Avionik”, “Aerodinamik”, “Yapısal/Faydalı Yük” ve “Kurtarma” aşamalarından oluşan MONTAJ gününü gün birincisi olarak tamamlamıştır.
Roketimiz bir sonraki gün ilk roket olarak TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan MANDAL tarafından ateşlenmişti. Roketimizin hedef olan 1500 m yüksekliğe en yakın noktaya (1556m) ulaşmış olmasının verdiği gurur ve tüm amaçlarını ulaşmanın onuru ile sapasağlam kurtarılmıştır.
TANYELİ Roket Takımı olarak başarılı geçen Montaj ve Atış aşamalarından sonra derece beklentilerimiz ile birlikte Aksaray’dan Samsun’a dönerken aslında ne kadar büyük bir iş başardığımızın yeni yeni farkına varmaya başlamıştık. Bir sonraki hafta TANYELİ Roket Takımı olarak yaklaşık 725 puan ile Alçak İrtifa Türkiye Şampiyonu olduğumuzdaki mutluluğumuz tarif edilemezdi. İkinci olan takım ile aramızdaki farkın yaklaşık 40 puan olması ve Orta İrtifa Şampiyonundan bile daha yüksek puanla şampiyon olmamız verdiğimiz emeklerin karşılığıydı.
Şampiyon Takım olarak 24-27 Eylül 2020 tarihlerinde Gaziantep’te yapılacak ödül törenine büyük bir gurur ile katıldık. Şampiyonluk ödülümüz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından bizzat verilmiştir. Ödül töreni öncesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN bizleri ziyaret ederek onurlandırmıştır.
Finale giden yolda hiç aksilik yaşadınız mı?
Bu 8 aylık süre içinde başarıya giden yolda elbette pek çok aksaklıklarla ve bu aksaklıklara çözüm aramayla geçen günlerimiz de oldu. Bu aksaklıklara bulduğumuz çözümler aslında bizlere bu başarıyı getirdi. Hem atışlar öncesinde hem de montaj gününde yaşadığımız ve belki de çözüm bularak bize Türkiye Şampiyonluğunu getiren iki sorun kısaca şu şekilde idi.
Tasarladığımız roket 1500 m irtifaya çıkarken aynı anda yer istasyonu ile haberleşmesi gerekmekte idi. Yerden 1500 m için alıcı ve verici olarak kullandığımız antenlerimizi test etmemiz normal şartlarda mümkün değildi. Bazı yayınım parametrelerini tahmin etmemiz gerekmekte idi. Atışlara bir hafta kala kullandığımız antenin kapsama alanının (çekim gücünün) yetmeyebileceğini düşünür hale geldik. Hiçbir şeyi riske atamazdık ve son birkaç gün içerisinde tüm anten konfigürasyonlarını değiştirdik. Böylece gerek montaj günü avionik aşamasından gerekse atış anının her saniyesinde veri alarak atıştan çok rahat geçtik.
İkinci örnek ise çok daha hayati öneme sahipti. ROKETSAN tarafından bize verilecek motorun ölçülerine veri sayfasından (datasheet) ulaşmıştık. Ancak montaj aşamasında gerçek motor ölçüsünün yaklaşık 5 cm daha büyük olduğunu görünce takım olarak ilk başta biraz karamsarlığa kapıldık. Ancak eksik kalan parçayı ek yapmaktan başka çaremizin de olmadığını biliyorduk. Takım olarak büyük emek vererek 2 saate yakın bir sürede bu sorunu çözdük ve montaj aşamasını ilk tamamlayan takım olarak kayıtlara geçtik.
Ekip olarak başarılı olmanızın sırrı nedir?
Aslında başarımızdaki sır küçük ayrıntılarda ve öğrenci arkadaşlarımın kelimeler üstü gayretlerinde gizli diyebilirim. Ülke ve dünya olarak yaşadığımız şu pandemi döneminde sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde bile gerekli izinler alınarak öğrenci arkadaşlar geceli gündüzlü çalıştılar. Roket ile ilgili her adım defalarca tekrar edilerek ve kontrolleri yapılarak son haline getirildi. Montaj aşamasından sonra ROKETSAN’a teslim edilen ve belki de bir daha göremeyecekleri roketlerini görmek için izin isteyip arabayı durdurmaları ve sevgiliye koşarcasına roketlerine koşmaları, bu tutku, bence başarının diğer sırrı oldu.
Bu başarı, öğrencilerin teknik altyapısının gelişmesinin yanında, iletişim ağlarının gelişmesine de katkı sağladı mı?
Ödül töreni öncesi ve sonrasında yaşadıklarımız bizler için tarif edilemez duygular barındırmaktadır. Yaptığımız bir çalışma sonrasında Cumhurbaşkanımızdan ödül almak ve kendileri ile bir sonraki hedeflerimiz üzerine konuşmak büyük bir onur vesilesi olmuştur. TEKNOFEST 2020’ye katılım gösteren tüm Bakanlar ile sohbet etmek, ASELSAN, TÜBİTAK, ROKETSAN, T3 Vakfı gibi çalışma alanlarımızla doğrudan ilişkili en yetkili kişiler ile fikir alış verişinde bulunmak gerek kendim gerek öğrencilerim için büyük bir övünç kaynağı olmuştur. Bu konuşmalar ve beyin fırtınaları neticesinde TÜBİTAK SAGE, ROKETSAN gibi kurumlarda öğrencilerin staj ve sonrasında belki bir Mühendis olarak çalışma imkânına kavuşacak olmaları ayrı bir mutluluk olmuştur.
Tanyeli Roket Takımı’nın yeni hedefleri var mı?
TANYELİ Roket takımı olarak bir sonraki hedeflerimiz aslında Gaziantep’ten Samsun’a dönmeden önce neredeyse belli olmuştu. 2021 yılında İstanbul’da yapılacak TEKNOFEST 2021’e Orta (3000 m) ve Yüksek İrtifa (6000 m) kategorilerinde katılmak ve bu başarıları İstanbul’da da yaşamaktı.
Ancak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN bizlere, “Türk gençliği olarak daha yükseğe, en yükseğe ulaşmayı” hedef olarak belirledi. Bu hedef doğrultusunda “Experimental Sounding Rocket Association (ESRA)” tarafından her yıl Amerika’da düzenlenen dünyanın en büyük roket yarışması olan IREC (Intercollegiate Rocket Engineering Competition, Spaceport America Cup) 2021’e yüksek irtifa (30.000 feet) kategorisinde katılamaya karar verdik ve ilk başvuru aşamasını yaptık.
TANYELİ Roket takımı olarak gerek “TEKNOFEST 2021” gerekse “Spaceport America Cup 2021” için yeni takım arkadaşları ile birlikte çalışmalarımıza büyük bir motivasyon ile başladık. İnanıyoruz ki her şey bir hayal ile başlar ve bizim hayalimizde Amerika’dan Şampiyon olarak dönmek, Neden olmasın? Türk gençliği olarak sorumluluğumuzun farkındayız ve yeni başarılara kazanmaya her zamankinden daha hazırız.
Son olarak, eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Elektrik-Elektronik Mühendisliğinde öğretim üyesi ve Elektronik derslerinin de sorumlusu olmam nedeniyle, özellikle roket avioniği özelinde öğrenci arkadaşlara küçük projeler vererek onların büyük resmi görmelerini sağlamaya çalışıyorum. Bu küçük projeler öğrenci arkadaşlarımın motivasyonlarının ve kendilerinin de arttığını düşünüyorum. Benzer durum diğer iki farklı üniversitede okuyan takım arkadaşlarım için de geçerli olduğunu söyleyebilirim. Takım arkadaşlarımın 2. ve 3. Sınıf öğrencileri oldukları düşünüldüğünde ve bu arkadaşların Türkiye şampiyonu olması bölümlerinde yanlış bir inanış olan “biz yapamayız” tabusunu yıktığını düşünmekteyim. Yıkılan bu tabularla önümüzdeki yıl TEKNOFEST 2021’e en az iki kat daha fazla takımın Samsun’dan katılacağını şimdiden söyleyebilirim. Yakaladığımız bu başarı benzer yolda yürümek isteyen arkadaşların yollarını aydınlatacak bir ışık olmasını umuyorum.
Samsun şehrine bu güzel başarıları yaşatan Atakum Gençlik Merkezi TANYELİ Roket Takımının kurulmasından geldiğimiz noktaya kadar bizlere her türlü desteği veren Atakum Gençlik Merkezi’ne, Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza ve emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara şükranlarımızı sunarız.
En büyük kupayı Türkiye’ye getirmek için biz HAZIRIZ.
Biz de Dernek olarak, bu başarıda emeği olan başta size ve tüm ekip üyelerine teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki yıl hedefiniz olan Amerika Şampiyonluğuna ulaşmanızı ve kupayı Samsun’a getirmenizi canı gönülden diliyoruz. Bu başarıların Samsun’da üniversitelerimizde okuyan tüm öğrencilere cesaret vermesini ve girişimcilik adına yapılacak tüm etkinliklerde katılımın daha fazla olmasına vesile olmasını diliyoruz.
TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında düzenlenen ve temel amacı temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının araç teknolojilerinde kullanımının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak olan “TÜBİTAK Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları”nda dereceye giren takımlar belli oldu.
Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Elektrikli ve Otonom Araç Takımı 1-6 Eylül tarihleri arasında Kocaeli İzmit Körfez pistinde gerçekleştirilen Elektrikli Araç Yarışları’nda göstermiş oldukları başarıdan dolayı Kurul Özel Ödülü’nün sahibi oldu.
Samsun Üniversitesi Elektrikli ve Otonom Araç Takım Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Tuncay SOYLU açıklamasında “TÜBİTAK’ın 16.sını düzenlediği Elektrikli Araç Yarışlarına Samsun Üniversitesi olarak ilk kez katılım gerçekleştirdik. Elektrikli aracımızı pandemi sürecine rağmen 1.5 ay gibi kısa sürede sıfırdan TÜBİTAK’ın istediği kurallar dahilinde 6 öğrenci arkadaşımız ile gece gündüz çok sıkı çalışarak hazır hale getirdik. TÜBİTAK’ın bu yaptığımız çalışmayı “Kurul Özel Ödülü”ne layık görmesi bizleri çok sevindirmiş ve onurlandırmıştır. Bu vesileyle organizasyonu düzenleyen Teknofest’e, TÜBİTAK’a, desteklerini esirgemeyen başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mahmut AYDIN hocamıza ve Mühendislik Fakültesi Dekanımız Sayın Prof. Dr. Hüseyin DEMİR hocamıza, ekip arkadaşlarım Muhammet ÇAKICI, Fatih Mehmet DEVECİ, Abdülkadir ÇELİK, Selman AKŞİT, Kadir BELEN ve Ayçe Gülüm SALTIK’a teşekkürü borç bilirim” dedi.
Derneğimiz adına kendilerini tebrik eder, başarılar dileriz.
OMÜ SEN-1919 takımı, TEKNOFEST 2020 Çevre ve Enerji Teknolojileri kategorisinde “GÜNHANE” adlı mobil güneş enerjisi sistemiyle 3. oldu
OMÜ Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Mehmet Furkan Topkara ve akademik danışmanı Doç. Dr. Selim Ceylan’dan oluşan SEN-1919 takımı da TEKNOFEST 2020 Çevre ve Enerji Teknolojileri kategorisinde “GÜNHANE” adlı mobil güneş enerjisi sistemiyle 3.’lük derecesi aldı.
TEKNOFEST 2020’de kazanılan ödül ile bilgi veren Ceylan, proje kapsamında güneş enerjisinin termal olarak eriyik tuz şeklinde depolanması için bir mobil sistem tasarımı yapıldığını ve sürdürülebilir çalışma prensibine sahip maliyeti düşük ve çevre uyumlu bir prototip geliştirildiğini ifade etti.
Derneğimiz adına kendilerini tebrik eder, başarılar dileriz.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü tarafından kurulan Genom Avcıları Takımı, TEKNOFEST2020 Biyoteknoloji İnovasyon alanı proje kategorisinde Türkiye birincisi oldu.
Doç. Dr. Musa Kavas’ın danışmanlığını yaptığı Genom Avcıları Takımında; doktora öğrencileri Zafer Sezgin ve Gökhan Gökdemir yer alıyor.
Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezinde gerçekleşen törende birincilik ödülü olan 15 bin TL, Genom Avcıları Takımına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verildi.
Milli Teknoloji Hamlesi sloganı ile yola çıkan ve Türkiye’nin teknoloji üreten bir topluma dönüşmesine katkı sağlayan TEKNOFEST’te, ‘’milli tohum hamlesi’’ sloganı ile OMÜ de yerini aldı. Genom avcıları takımı, hazırladıkları proje ile son yılların en popüler genom düzenleme aracı olan CRISPR/Cas9 sistemini kullanılarak Türkiye tohum sanayisine katkıda bulunmayı hedefledi.
Türkiye tarımında kullanılan ürünlerin birçoğunda hibrit tohumun kullanıldığı ve hibrit tohum üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle üretimin sınırlı olduğunu belirten Genom Avcıları Takımı, bu probleme çözüm bulmak amacıyla ‘’CRISPR-Cas9 Genom Düzenleme Aracılığı ile Erkek Kısır Domates Bitkilerinin Geliştirilmesi’’ projesi ile ilk hamlelerini yapmış oldu.
Derneğimiz adına kendilerini tebrik eder, başarılar dileriz.
Gaziantep’te gerçekleştirilen Teknofest 2020 Uluslararası İHA Yarışması’na katılım sağlayan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencilerinden oluşan Atakuş İHA takımı Döner Kanat İHA kategorisinde ‘Yerli Yazılım’ ödülü kazandı.
Atakuş İHA takımının akademik danışmanlığını Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi İdris Sancaktar yaptı. Deniz Can Aykurt takım kaptanı, Hazal Kara takım pilotu, Hüseyin Can Küçüksezer, Mehmet Kaan Yılmaz ve Yusuf Dizdar ise takım üyesi olarak katılım sağladı.
Derneğimiz adına kendilerini tebrik eder, başarılar dileriz.
Danışmanlığını Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Çetin KURNAZ’ın yaptığı, Atakum Gençlik Merkezinin destekleriyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Elektrik- Elektronik Mühendisliği, Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği ve Karabük Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümlerinde okuyan öğrenciler tarafından kurulan Tanyeli Roket Takımı, ‘Kirkor2’ adını verdikleri roket ile 1.500 metre alçak irtifa uçuşunda TEKNOFEST 2020’de “Roket Alçak İrtifa” kategorisinde Türkiye birincisi oldu.
26 Eylül 2020 tarihinde Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezinde düzenlenen törende Tanyeli Roket Takımı’na birincilik ödülü olan 50 bin Türk Lirası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Tanyeli Roket Takımı’nın standını ziyaret ederek öğrencilerin tasarladıkları rokete imzasını attı, akademik danışmandan brifing aldı.
“Kısa sürede ve pandemi ortamına rağmen öğrencilerin yoğun çalışmaları sayesinde başarılı olduk”
Konuya ilişkin ödül töreninde açıklama yapan Tanyeli Roket Takımı Akademik Danışmanı ve OMÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çetin Kurnaz, sekiz ay önce kurulmuş olmasına rağmen Tanyeli Roket Takımı’nın kısa sürede ve pandemi ortamına rağmen öğrencilerin yoğun çalışmaları sayesinde başarılı olduklarını vurguladı.
TEKNOFEST yarışmalarına ilk kez katıldıklarını belirten Doç. Dr. Kurnaz, ödül töreni sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları konuşmayı anlatı. Doç. Dr. Kurnaz, konuşmasının devamında “Cumhurbaşkanımız Erdoğan, takım üyelerine hedefleri büyütmeleri ve daha da yüksek irtifalar için roket hazırlamalarını, büyük Türkiye hedefine ulaştıracak adımlara öncelik etmeleri için çalışmalarını yönünde gençlerimizi yüreklendirecek tavsiyelerde bulundu. Gençlerimizden de milli teknoloji hamlesi yönünde azimle çalışmalarının sözünü aldı”. ifadelerini kullandı.
Derneğimiz adına kendilerini tebrik eder, başarılar dileriz.
Herkesin dilinde bir “girişimcilik”! Gerçekten girişimcilik nedir?
En basit haliyle tanımlayacak olursak; kar amacı güderek risk altına girip iş kurmaya çalışmak diyebiliriz. Ekonomist Richard Cantillon 1700’lü yılların ilk yarısında girişimciliği “kâr elde etmek amacıyla işleri organize etmek ve işin riskini üstlenmek işi” şeklinde tanımlamış. Günümüzün güçlü markalarının yaptığı tanımlara da bakacak olursak, konuya farklı yönlerden bakmanın mümkün olduğunu görebiliriz.
Bazı Markaların Girişimcilik Tanımları
Apple: “Eski kuralları çağdaş yeniliklerle yorumlayan ve aksiyona geçiren beceri.”
Microsoft: “Fayda ve prestij odaklı tüm eylemlerin kesiştiği nokta.”
Pfizer: “Bireyle yetinmeyen, siyaseti kamu yararı aksiyona yönlendiren beceri.”
İkea: “Fikir üreten sıra dışı yöntemleri takdis eden anlayış.”
Google: “Geçmişi gelecekle birleştiren ve şimdiyi yaratan yetenek olarak ifade.”
Geçmiş çağlara bakacak olursak girişimci insan modeline en ilkel örnek ticaret ile uğraşanlar olacaktır. Günümüzde ise girişimcilik ayrı bir sektör oluşturmuş bulunmakta. Girişimci olan insan yeni bir fikir üretmeli, neredeyse yoktan var etmeli. Finansal kaynak sağlayarak, elini taşın altına koyarak ekonomik ve belki de toplumsal bir değer üretmeli.
Girişimci doğulur mu yoksa girişimci olunur mu? Bu soru bu konuda kafaları kurcalayan anahtar sorulardan biri. Girişimcilik konusunda verilen kurslara bakarsak sonradan olmak mümkün gibi duruyor. Peki ya girişimci sadece iş hayatında mı girişimci? Elbette hayır! Sosyal hayattan politikaya birçok konuda, her alanda girişimci olabilir ve toplumsal fark oluşturabilirsiniz. Üstelik girişimci olarak doğmak zorunda olmadan, girişimciliği öğrenerek! Tabii ki girişimci bir ruhla doğanlar biraz daha şanslı olabilirler…
Şimdi, sektöründe çok başarılı olmuş birkaç girişimciyi hatırlayalım ve sonrasında ortak özelliklerini ele alalım:
Wences Casares
1974 Arjantin doğumlu teknoloji girişimcisi ve Bitcoin destekleyicisi Xapo’nun CEO ve kurucusu. Casares ayrıyeten New York merkezli bilgisayar oyunu şirketi olan Wanako Games’in de kurucusudur. Şirketin Assault Heroes oyunu 2006 yılında yılın oyunu seçilmiştir.
Jan Koum
1976’da Ukrayna’da doğup 1992 yılında ABD’ye göç etmiş bilgisayar mühendisi ve internet girişimcisi Şubat 2014’te Facebook’a satışı gerçekleştirilen WhatsApp’ın kurucusu ve CEO’su. Genç yaşlarında bir manavda temizlikçi olarak çalışırken, 2014’te Amerika’nın en zengin 62. insanı olarak gösterilmiş.
Mark Cuban
1958 doğumlu ABD’li dolar milyarderi girişimci. Çok küçük yaşta iş hayatına atılan Cuban, 1999’da 5.7 milyar $ fiyatla Yahoo’ya satışı gerçekleştirilen Broadcast.com’un kurucusu. Ayrıca kendisine ait bir NBA takımı bile var: Dallas Mavericks. Şu anda 2200 m2’lik malikanesinde vakit geçirmekte.
Elon Musk
1971 Doğumlu Elon Musk mucitliğiyle ön plana çıkan bir girişimci, gerçek hayatın Tony Stark’ı olarak gösterilmekte. Ekim 2002’de 1.5 milyar $ fiyatla eBay’e satışı gerçekleşen PayPal’in kurucusu. SpaceX’in baş tasarımcısı olmasının yanında, CEO ve kurucusu; bunun yanında Tesla Motors’un ürün mimarı ve de ortak kurucularından.
Do Won Chang
1954 Kore doğumlu ABD’li girişimci, giyim markası Forever 21’in kurucusu ve sahibi, yaklaşık 5,4 milyar $’lık servetli girişimci. 1984 yılında eşi ile beraber işletmeye başladığı bir tek mağazaları varken şu an bu sayı 400’ün üzerinde.
Mark Zuckerberg
1984 ABD doğumlu sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu Amerikalı girişimci. 2015 yılındaki yaklaşık 35,1 milyar $’lık servetiyle dünyanın en genç zengini. 2010 yılında Time dergisi tarafından “Yılın Adamı” seçilmiş.
Jack Dorsey
1976 ABD doğumlu yazılım mimarı ve işadamı. Birçok kişi tarafından kullanılan sosyal medya platformu Twitter ve bir mobil ödeme şirketi olan Square’un kurucusu kimliği ile tanınmakta. 2008 yılında MIT Technology Review tarafından “35 yaşın altındaki en yenilikçi 35 kişi”den biri seçilmiş.
Steve Jobs
1955 ABD doğumlu Steve Jobs Apple’ın kurucu ortağıdır. 2011 yılındaki ölümünden 5 hafta öncesine kadar CEO olarak görev yapmış. Bilgisayar endüstrisinin önderlerinden olarak kabul edilir. Apple’ın yanında Next Computer ve Pixar Animasyon Stüdyoları’nı da kurmuş ve yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır.
Stephan Kaufer
1963 Doğumlu Amerikalı girişimci. 2000 yılında kurduğu içinde binlerce tatil noktasının olduğu dünyanın en çok kullanılan seyahat planlama ve rezervasyon yönlendirme platformu TripAdvisor’un CEO’su.
Sergey Brin
1973 Rusya doğumlu ABD’li girişimci. Arkadaşı Larry Page ile birlikte Google şirketini kurdu. Hâlen Teknoloji başkanı ve yönetim kurulu üyesi olan Sergey Brin, Forbes’a göre 20,3 milyar dolarla dünyanın en zengin 100 insanından biri.
İleri Görüşlülük
Motivasyon
Özgüven
Zaman Yönetimi
Finansal Bilgi
Yönetim Becerisi
Planlama Yeteneği
Esneklik
Hırslı Olmak
İletişim Becerisi
Kendini geliştirebilen, resmin büyüğünü görebilen, verimli çalışan herkes girişimci olabilir ve dünyamızı değiştirebilir.
26 yıllık iş hayatımın 15 yılı, değişik alanlardaki girişimcilik maceraları ile dolu. Son 8 yılımı dolduran ve yoğun mesai harcadığımız konu ise özellikle Samsun’da girişimcilere hizmet edecek yeni bir ekosistemin kurulması için geçti. Cinovasyon Derneği de bunun son meyvesi oldu.
Tema Vakfının kurucusu rahmetli Hayrettin Karaca;
“Olanın olmayana, bilenin bilmeyene borcu var bu dünyada.”
diyerek hayatının ve vakfının amacını net bir şekilde ifade etmişti. Biz de;
“Yola çıkanlara ve çıkacak olanlara, yol göstermeye söz verdik.”
diyerek 2019 yılı mayıs ayında derneğimizi kurduk. Neye söz verdiğimizi tüzüğümüzden, neler yaptığımızı haberler sayfasından görebilirsiniz.
Merhaba ile başladığımız bu köşede ise Girişimcilik, Yenileşim (inovasyon) ve ARGE konusunda yazacak ve karşılıklı sohbet edeceğiz. Sohbet edeceğiz diyorum çünkü daha çok sizleri konuşacağız. Bu köşeye taşınmasını istediğiniz bir maceranız varsa çekinmeyin, gönderin. Köşe sizin.
Pek çok toplantıda, seminerde, konferansta “Başarı Hikâyeleri” anlatılır. İnsanlar başından geçen olayları anlatmakta pek de başarılı olamadığından, deneyimleri katılımcılara geçmez. Üstelik dinleyenler, başarılardan daha çok başarısızlıkları duyarak deneyim kazanmak ister. Oysaki çok az insan, başarısızlıklarını anlatma cesaretini gösterebilir. İşte burada hikâye anlatıcısı devreye giriyor ve ne yazık ki günümüzde çok az sayıda hikâye anlatıcısı var.
Bu nedenle burada çoğu zaman “Hikâye Anlatıcılığı” yapacağız. Hikâye anlatıcılığı aslına bakarsanız eski bir meslek. Bizim kültürümüzdeki Meddah’a benzetenler oldukça fazla. Ancak hikâye anlatıcısının farkı, tek amacının insanları eğlendirmek olmaması.Hikâye anlatıcılığı, olayları ve perde arkasında kalmış detayları, kendisinin ve başkalarının deneyimlerini, incelikli dili ve kurgusuyla insanlara yararlı olacak benzersiz bir tarzda aktarılması. İlk hikâyemiz, koronalı bugünlerde tekrardan hayatımıza giren ve sıkça kullandığımız kolonya üreticisi sektör lideri bir şirketin, batma noktasına geldikten sonra yaptığı yenilikle, tekrardan nasıl toparlandığı üzerine.
Kozmetik sektörünün öncü şirketlerindendi. Çok çeşitli olmasa da rakiplerine nazaran birçok çeşit ürün üretip pazara sürüyorlardı. Fakat ana ürünleri kolonya idi. Son zamanlarda satışları azaldığı için stok devir hızları düşmüştü. Depolar ağzına kadar, herkesin çok beğendiği, en kaliteli ve hoş kokulu kolonyalar ile dolup taşmaktaydı. Bir çare bulamazlarsa üretimi durdurmak zorunda kalacaklardı ki bu sonun başlangıcı olacaktı.
Uzun araştırmalar sonunda, bir arkadaşlarının da tavsiyesi üzerine, ne yapacağını pek de anlamadıkları bir adamı fabrikalarına davet ettiler. Adam üretim hatlarını gezmiş, detaylı bilgiler almıştı. Hattın sonundaki dolum ve ambalaj bölümünde oldukça uzun kaldıktan sonra döndü ve dedi ki;
– Sorununuzu çözebilirim. İki şartım var. Söylediklerimi harfiyen yerine getireceksiniz ve satıştan %5 komisyon vereceksiniz.
Patron, kim olduğunu ve ne iş yaptığını bilmediği bu adamın sözleri karşısında duraksadı. Ailesinin ve kendisinin yıllarını vererek kurduğu ve dev bir organizasyon haline getirdiği şirketinde birkaç saatlik bilgilendirme sonrasında ahkâm kesen bu adamın amacı neydi? Onun görüp de kendisinin göremediği neydi? Hem adamı denemek hem de merakını gidermek için başını sallayarak teklifi kabul etti. Adam çözüm önerisini söyledi:
– Yeni bir şişe kapağı tasarlayacağım ve bütün stoklarınız tükenecek.
Yapmadıkları şey değildi bu. Zaman zaman başvurdukları bir yoldu aslında. Özellikle yeni koku çıkardıkları zaman şişe değiştirirlerdi. Ama şişe kapağı tasarlamak da neydi? Ne işe yarayacaktı? Sonuçta kapak, kapaktır.
Hazırlıklar tamamlandıktan ve yeni kapakları ile ürünler piyasaya sürüldükten kısa bir süre sonra, stoklar hızla erimeye başlamıştı. Fabrika tekrardan 3 vardiya çalışmaya başlamıştı. Evet, yeni kapak tasarımı işe yaramıştı.
Nerdeyse her bayram, çocuklar gelen misafire kolonya ikram ederken duyduğum Anadolu’ya ait bir söz var: “Yetim malı değil yavrum, korkma dök.“ derler. Eskiden kolonya şişelerinin ağzında bulunan tıpalar delik değildi. Sevkiyat sırasında dökülmesin, içerisindeki uçucu maddeler uçmasın diye o şekilde üretilirlerdi. Bizler o tıpaları evimizde ya iğne ile ya da çivi ile delerdik. İğne ile delindiğinde doğal olarak az akardı. Aynı kolonya şişesi ile birkaç bayram idare edilirdi.
Evet, o Adam bir endüstriyel tasarımcıydı ve şişe kapağını delikli olarak tasarlamıştı. Deliğin genişliği standardından biraz daha genişti ve kolonya bolca dökülüyordu. Bugün hala o ürün piyasada ve bizler tüketmeye devam ediyoruz.
Üründe ya da ambalajında yapılan küçücük bir yenileşim (inovasyon), bulunduğumuz sektörlerde varlığımızı devam ettirmemizi sağlayacaktır. Özellikle geleneksel sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerimizin, iş yapma şekillerinde (iş modeli), ürün ve iş süreçlerinde yapabilecekleri birçok yenileşim alanı vardır. Bu alana biraz yoğunlaşmaları ve inovasyon stratejilerini belirlemeleri başlangıç için yeterli olacaktır.
18 – 22 Mayıs 2020 tarihleri arasında UNIdeathon; Türkiye Teknoloji Takımı Girişim Merkezi tarafından düzenlenen COVID-19 ve sonrası normalleşme sürecinde üniversitelerin ve öğrencilerin karşılaşabilecekleri problemlere çözüm geliştirme maratonu olarak gerçekleştirilmiştir. Bu maratonda 2 dernek üyemiz toplam 7 projeye mentorluk yapmıştır.